12 Kasım 2017
VAN NEDEN GELİŞEMİYOR? NEDEN BÜYÜMÜYOR?
Van neden gelişmiyor? Sosyo-politik/ekonomik sıçramayı neden gerçekleştiremiyor? Coğrafyamızda bulunan güzellikleri, hiçbir kentte bulunmayan dünya harikası değerleri neden değerlendiremiyoruz? Neden konuşamıyoruz? Neden tartışamıyoruz?

VAN NEDEN GELİŞEMİYOR? NEDEN BÜYÜMÜYOR?

 

Van neden gelişmiyor? Sosyo-politik/ekonomik sıçramayı neden gerçekleştiremiyor? Çoğrafyamızda bulunan güzellikleri, hiçbir kentte bulunmayan dünya harikası değerleri neden değerlendiremiyoruz? Neden konuşamıyoruz?  Neden tartışamıyoruz?

 

Düşmanlık düzeyine oturtulan fikirsel ayrışma, en doğru/samimi söylem/tespitler bile politik malzemeye dönüştürülerek bertaraf edilmeye çalışılıyor. Tahamülsüzlük sınırı her geçen gün daha fazla genişletilmeye çalışılıyor. Farklı fikirler soysal medyada bile baskılanmaya çalışılıyor.

 

Maalesef Van’ın entelektüel muhitlerinde fikri kısırlık yaşanıyor. İlim ve hikmet ehli ise geri çekilmiş. İlim ve hikmet ehlinin geri çekilerek boşalttığı alanlar ehil olmayan insanlarla doluşmuş. Fikirsel/yaşamsal kâbusa doğru yol alıyoruz. Farkında bile değiliz. 

 

Yanlış/yanlı eleştirilerle oluşturulan algısal manipülasyonla halk gerçekleşmeyecek beklentilere yönlendirildiği için bu beklenti sosyo-psikolojik kırılmalara neden olduğu gibi ekonomik ve politik sıçrayışı da öteliyor.

 

Fikri kısırlık, ehil insanların yoksunluğu, yanlı değerlendirmeler ben ve öteki psikolojisini derinleştirerek toplumsal ayrışmayı artırıyor. Düşünsel tembellik, ehil insanların geri çekilmişliğinden olsa gerek derinleşen bu ayrışma artan kin ve nefretle büyümeye devam ediyor. Art niyetlilerin aktarım ve pratiklerini  değerlendirme dışı tutuyoruz.

 

Sorunların yanlış/yanlı aktarımı fikirsel kutuplaşmayı da tetikliyor. Ayrışmanın oluşturduğu kutuplaşmadan ötürü, doğrular kişiler ve gruplara göre değiştiğinden toplumsal faydalarda bile muhalif baskı gelişmemize/ilerlememize engel oluyor. Ben yoksam gelişme olmasınü en güzel örnek: 'Konya/Karatay belediyesinin Gevaş Belediyesine yapacağı 7 milyonluk desteğe onay vermeyen DPB'li meclis üyelerinin 'İlke' kavramının arkasına sığınması örnek gösterilebilir. 

 

Günü ve gücü korumak için yapılan yanlış değerlendirmeler, toplumsal yok oluşu/ölümü hızlandıran birer kurşuna dönüşüyor. Günü ve gücü koruyabiliriz ama torunlarımızın yaşam alanını şimdiden ateş topuna dönüştürdüğümüzü görmek zorundayık.

 

Avamın topulmasal sorunları  düşünme ve tartışma  gibi bir zorunluluğu yoktur Bu sorumluluğu  üstelenmek zorunda değil. Toplumsal gelişmeyi ve ilerlemeyi irdeleyen entellektüel muhitin sakinleri geleceği kurtarmaya yönelik çalışmaları öncellemek zorundadır. Entellektülek kitle (yada o mahallede bulunanalar) bu günkü iştahla ayrışmayı derinleştirmeye devam ederse, bu kent kısa bir süre sonra kimin yönetiminde olursa olsun yaşanmaz bir hale gelecektir. 

 

ÖLÜMLÜ ÇATIŞMALARIN KENTİN EKONOMİSİNE ETKİLERİ

 

Son zamanda yaşanan çok ölümlü çatışmalardan ötürü Van’da  (bölge genelinde) düzenlenmek istenen organizasyonların tamamına yakını turizm amaçlı turlar ve otel rezervasyonları iptal edildi.  İptal edilen turların ve rezervasyonların büyük kısmı Batı Avrupa’dan dı.  

 

Dikkat çeken iptallerden biride Hristiyanlar için önemli olan Akdamar Adasındaki ayin programlarıydı. (Hacı oluyorlar)  Hristiyan organizatörler/din adamları  can güvenlikleri gerekçesiyle ‘Dini Ayinlerini’ iptal etmeyi tercih ettiler.

 

Yani ülkede yaşanan ölümlü çatışmalar yurt dışından Van’a gelmek isteyenlerin turlarını iptallere neden oldu. Can güvenliği ve huzurun olmadığı yerlere turistlerin gelmesini beklemek çokta doğru bir beklenti değil. Daha önceki yıllarda zaten Van'a gelen çokta turist yoktu. Silahların susmasıyla son bir kaç yılda bir artış söz konusuydu. 

 

Son süreçte yaşanan çatışmalardan sonra bırakın yurt dışını ülke içinde Van’a (bölgeye) yük/ürün getirmek isteyen kişi/firmalar tır/kamyon bulmakta çok ciddi sorunlar yaşıyorken, Van’da yaşayanlar Cumhuriyet Caddesinde yürürken korkuyorken, İranlılar bayramda Van’a gelecekti ama kapı kapalıydı demek en masum yaklaşımla fikri kısırlıktır. Bilinçli algısal manipülasyon demek istemiyorum.

 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi