12 Kasım 2017
HDP'NİN İSLAM KARŞITI AFİŞLERİ
Birkaç gündür içeriği İslam karşıtı parti afişlerinin ve İslami değerlere inananları rahatsız edecek konuşma-değerlendirmelerin neden olduğu tartışmalara şahit oluyoruz.

 

İSLAM KARŞITI AFİŞLER VE SÖYLEMLERLE VARILMAK İSTENEN SONUÇ
 

 Birkaç gündür içeriği İslam karşıtı parti afişlerinin ve İslami değerlere inananları rahatsız edecek konuşma-değerlendirmelerin neden olduğu tartışmalara şahit oluyoruz.  Tartışmalara neden olan bu afişleri asanlar bunu bilinçli mi yaptılar? Yoksa toplumun değerlerinden uzak, toplumu tanımayan bir yapının affedilmez hatası mıdır?
 
Toplumsal değerlerin dikkate alınmadığı bazı afiş çalışması ve söylemler Müslüman halkın haklı tepkisine neden olmaktadır. Birkaç gündür yaşanan tartışmaların devam ediyor olmasına rağmen halkın değerleriyle uyuşmayan afişlerin hala yerlerinde duruyor olmaları ayrı bir tartışma konusudur.
 
İslami değerlerin tam zıttı:  ‘Biz kadınlar emanet değiliz.’  ‘Yaşamın yaratıcısı kadınlar’  ‘Ben senin kaburga kemiğinden  yaratılmadım sen benim v,, çıktın. afişlerini, Demirtaş’ın   ‘Kâbe, Taksim benzetmesini nasıl okumamız gerekiyor?  İslam karşıtı söylem ve eylem olarak mı okumalıyız? Bu eylem ve söylemleri o kişilerin inandıkları ideolojinin yansımaları olarak mı değerlendireceğiz?
 
Ayrıca Demirtaş’ın; 
Kudüs’ün Yahudilerin kutsal merkezi olduğu iddiası, diyaneti yuhalatmasını,  diyaneti kapatma fikrini, zorunlu din dersinin kaldırma isteğinin kendi ideolojisinin yansıması olarak mı değerlendireceğiz? Yoksa dil sürçmesi mi?
 
Marksizm ve türevleri-Pozitivizm—Darvinizm gibi yaratıcıyı ret eden onlarca farklı ideoloji ve bu ideolojilere inananlar var.  İslam’ın sapkın olarak nitelendirdiği onlarca görüş ve ideolojinin kendi içinde oluşturduğu kendi kutsalları var. Müslümanların asıl güç olarak iman ettikleri Allah’ın yerine; bilimi, doğayı, kadını, gücü, güneşi vs… asıl güç ve kudret olarak kabul edenlerde var. Yani İslami değerlere inananlar olduğu gibi o değerleri kabul etmeyenlerin varlığınıda kabul ettiğimizde değerlendirmemizi  İslam ve İslam karşıtlığı gerçekliğiyle yapabiliriz. 
 
İslami değerleri referans olarak önceleyen kişiler, toplumu fesada götüren sapkınlıklarla mücadelesi İlahı bir emir gereğidir. İnanan Müslümanların fesada karşı fikri mücadeleleri inançlarının olmazsa olmazlarındandır.  İslam’ı değerlere karşı olan fikri sapkınlıklara karşı fikri alanda mücadele etmek zorundadır.  İslami değerlendirmelerde toplumsal sapkınlığa karşı fikirsel mücadelenin, toplumun sağlığı ve huzuru için gerekli olduğu belirtilir.
 
Sonuç itibariyle İslami değerlerle tamamen zıt, inkâra yönelik bu çalışmalara imza atanlar bu toplumun çoğunluğunun Müslüman olduklarını bir kere hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Seçim çalışması özgürlüğü toplumun hakim dini olan İslam’a hakaret hakkı vermez-vermemelidir.
 
Kişi istediği her hangi bir şeye inanma ya da inanmama hakkına sahiptir. Hiç kimse bu konuda zorlanamayacağı gibi, İslam’ı değerlere hakarete varacak zorlamalar toplumsal gerginlikten başka bir işe yaramayacaktır. Aklı selim davranılacağı umuduyla…
 
 
.
 
 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi