DEMİRTAŞLARA RAĞMEN KÜRTLER TAYYİP ERDOĞAN’I BAŞKAN YAPACAK
HDP Eş Başkanı Demirtaş’ın son zamanda kullandığı dil ve yaptığı açıklamalardan, tanıştığım ve tanıdığım kendi partisine mensup kişilerden rahatsız olanların sayısı azımsanmayacak kadar çok. Son zamanda kullanılan dilin Öcalan’ın yaptığı silah bırakma çağırısını sabote etmeye yönelik olduğunu dile getirenlerde var.
Çözüm sürecinin daha umutlu konuşulmaya başlandığı günleri yaşıyoruz. 2015 Nevruzu'nun Kardeşlik Baharının müjdesi olması yönünde Rahmana kalkmış eller var. İyi niyetli olmayanlarda iş başındalar. Bu olumlu süreçle elde etmeye çalıştıkları kazanımları kaybetme ihtimali olan kişilerin bu süreçten rahatsız olacakları baştan beri belliydi. Bu görüşler daha önce zaten dile getirilmişti.
Son zamanlarda Demirtaş’ın yaptığı açıklamalarla, Öcalan’ın silah bırakılması yönünde yaptığı çağrı aynı zeminde seyretmiyor. Öcalan yaptığı çağrıyla kanın durması ve kardeşlik zeminin sağlanabilmesi için daha sağduyulu davranırken, bu güne kadar hep kazanan Demirtaş toplumu gerecek söylemlerde bulunuyor.
Evladını dağda kaybeden anne ile evladını askere kaybetmiş annenin olumlu çağrıların rağmen, Demirtaş’ın kanın durması için çok ciddi sorumluluk üstlenen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı savaş dilini kullanması artık sırıtmaya başladı. Hiçbir şey kanın durması için verilen mücaedele kadar kutsal değildir.
Demirtaş’ın: “Halklarımıza verdiğimiz demokrasi, barış ve özgürlük ilkelerinden asla vazgeçmeyeceğimize dair sözümüzü tekrarlamak ve hatırlatmak istiyorum. Biz bir pazarlık partisi değiliz. AKP ile aramızda kirli bir pazarlık olmadı, asla olmayacak. Kirli bir alışveriş, kirli bir işbirliği asla olmadı ve asla olmayacak.’ açıklamasını yorumlayan bir bilen; Eğer Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan samimi değilse, o zaman silah bırakma çağrısında bulunan kişi kendine inananlara ihanet mi ediyor?
Demirtaş, yaşanan bütün acılara rağmen barıştan yana konum belirleyen halkın duruşuna saygı duymayacaksa onların temsilcisi olma hakkını zaten kaybetmiştir. Demirtaş evladını kaybeden annelerin lafının üstüne laf deme hakkına sahip değildir. O anneler ve babalar barış dilini kullanıyorsa hala savaş dilinde ısrar eden Demirtaş’ın duruşunu bir kere daha değerlendirmek gerekir.
HDP’ye yakın başka bir bilen ise ‘Öcalan’ın yaşanan sorunların çözümü için yaptığı tespitlerle şu an konuşulan Başkanlık sistemi birbirine çok benziyor. Demirtaş’ın: Recep Tayyip Erdoğan, HDP var oldukça, HDP’liler bu topraklarda nefes aldıkça sen başkan olamayacaksın.’ açıklaması Kürtlerin beklentilerini karşılamamaktadır' yorumunu yaptı.
Yazamayacağım bir yorum var. Keşke yazabilseydim. Her kim düşüncelerin bloke altında olduğunu düşünüyorsa kesinlik yanılıyor. Demirtaşlar ne kaybetti diyenlerde var. Milyonlar kazandılar diyenlerde. Şahit oldum.
Haklarından mahrum edilmiş bu vatanın evlatları bir masa etrafında bir arada oturmuşlar. Bu güne kadar verilmeyen hakların iadesi için çalışıyor. Bu masanın etrafında olumlu gidişatı sabote edecek bizden olmayanlar uzaklaştırıldı. En büyük rahatsızlığın bundan kaynaklandığını düşünüyorum. Kanın durması için kan akıtacak dilin kullanılmaması gerekir. Bu dili kullananlar……
M.SALİH GEÇKEN
Yaşanan sürecin sorumlusu ABD mi? Recep Tayyip Erdoğan mı?