15 Kasım 2017
İHALECİLERİN RANTİYE KAVGASI
İnsanların samimiyetini ölçecek bir cihaz üretilmedi henüz. Bir cihaz olsa diyorum. Üfleyince kimin ne kadar demokrat yada militarist olduğunu gösterse. İki üfleme sonucu dava adamlığını ölçebilsek.

Sıraya dizdikten sonra: “ Ağabey sen iki profil Ak Partilisin, diğeri bilmem kaç profil DTP’li , tam bir MHP’li, ortalarda Saadet’li falan…

Ne kadar müthiş olurdu değil mi?

İnsanları kategorilere ayırmayı pek sevmem.

Tüccar zihniyetlileri hariç.

Siyasal söylemleriyle ortalığı kasıp kavuran kişilerin, ihale işlerinde bir araya gelip kardeşçe yaşamalarına bir türlü anlam veremedim.

Siyasi arena da sözcüklerle birbirlerine yerin dibine sokan ağabeylerimiz ortak ihale alımında tam bir barış ortamı sağlıyorlar.

İhale paylaşımı söz konusu olunca ağabeyler de çatışmayı gerektirecek bir farklılık kalmıyor.

İhale paylaşımın olduğu yerde: Ne ülke sevdası para ediyor, nede söylenen kardeşlik türküleri.

Sokak ortasında, ev toplantılarında yada miting alanlarında halkı birkaç cepheye ayıracak söylemlerle o kadar tatlı konuşuyorlar ki…

Dinlediğiniz zaman hayran kalmamak için sağınızı solunucu cimcimlemek zorunda kalıyorsunuz.

Söylemleriyle düşmanı belirten o ağabeyler, o yerden yere vurdukları kişilerle aynı ihale ortamında “Gören kör, Konuşan dilsiz” oluyorlar.

Savaş söylemleri bitiyor.

Ortamı tam bir sulh hali alıyor.

Ne ağlayan ananın gözyaşları üzerinden yapılan söylemler nede vatanı böldürtmeyiz nidası.

Buradan bütün partililere soruyorum.

Size karşı dik duran insanlar mı daha kötü?

Yoksa içinizde barındığı halde paraya kendini satan kişiler mi ?

İdeolojik anlamda karşıtlarının yanlış yaptığınızı söyleyerek, kendi fikrini savunan bir insan mı hain ?

Yoksa değerleriniz üzerinden propaganda yapıp sizleri sömürenler mi ?

Kendi partilerinin yada düşüncelerinin dışında kalan olguları eleştiren insanlar bireysel kazançları söz konusu olduğunda neden aynı hassasiyeti göstermezler.

Tersine çevirirsek, bireysel kazançlarında suskunluklarını korumaya çalışan insanlar, kendi yandaşlarıyla bir araya geldiği zaman bu suskunluklarını neden koruyamazlar.

Söylemler uğruna üretilen sanal düşmanlar bir anda en yakın ortak olup çıkıveriyor.

Paranın orda ne dini nede ideolojisi soruluyor.

Parti ayrımı mı ?

Hadi canım o da ne.

Paranın olduğu yerde böyle bir şeyden bahsetmenin şedit düşmanlığı hemen ortaya serpiliyor.

Bu ortaklığı bozacak kimi (bizim gibi) densiz insanlar ise : “ Türk, kürt, Ak Parti, DTP,MHP,CHP, Saadet Partisi vs düşmanı diye topluma lanse edilmeye çalışılıyor.

Her ortamın para severleri tarafından hesabı sorulması gereken hain diye toplumuna lanse ediliyor.

Sen adama paranın sıcaklığını sorarken, “O” neden benim davama hakaret ettin diye cıyaklamaya başlıyor.

Dava mı?

Para mı ?

Dava deyip para uğruna davasını satanlar neden her dönemde hep para kazanırlar.

Neden, İsanlar bu karakterlere kapılarını sonuna kadar açar.

Neden, Bu insanların işlerini yürütecek aracılar her ortam da olur.

Neden, Bu adamlar hiç kaybetmez.

Neden, Bunlar kendi içlerinde en üst seviyelerde olur.

Neden, Biz beynimizi bu para sever insanlara satarız.

Neden, Biz bunları sorgularken taraflı davranmaya devam ederiz.

Neden, Bizimkiler hep iyi olur da ötekiler hep kötü olur.

Neden, Onların yönlendirmesiyle biz kendimizi kullandırırız.

Son Not:

Son iki aydır ihalelerle ilgilendim.

İnanın midem bulandı.

Bir insanın kaç paralık dava adamı olduğunu öğrenmek istiyorsanız onu dünya malıyla ölçün.

Bakın kimler, kimlerle ortak iş yapıyor.

Bir süre sonra isim isim yazmaya çalışacam.

Mesela Güvenlik Yolu İhaleleri. Bu insanlar burada neden bu kadar suskun.

Şimdilik bu kadar.

Mahatma Gandhi:” Göller bölgesinde ada olmak affedilmez suçlardandır.”der

Kirli insanları deşifre etmek için bu suçu işlemeye ne dersiniz.

 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi