13 Kasım 2017
Orhan 'BDP'nin Van'da yaptığı halkı fişlemedir'
Ak Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, BDP Van Eş Başkan’ı Figen Yaşar’ın Tutku Radyo’da yaptığı açıklamada ‘Her evde kaç tane oy var biz bunu biliyoruz’ açıklamasının partisel bir çalışma olmadığını, fişleme olduğunu, bu açıklamayı yapan Ak Partili olsaydı Van’da kıyametin kopacağını söyledi.

Ak Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, BDP Van Eş Başkan’ı Figen Yaşar’ın Tutku Radyo’da yaptığı açıklamada ‘Her evde kaç tane oy var biz bunu biliyoruz’ açıklamasının partisel bir çalışma olmadığını, fişleme olduğunu, bu açıklamayı yapan Ak Partili olsaydı Van’da kıyametin kopacağını söyledi.
 
Tutku Radyo’da Salih Geçken hazırlayıp sunduğu ‘Farklı Açıdan’ programına konuk olan Gülşen Orhan PKK’nın büyümesine neden olanların devlet içindeki art niyetli insanlar olduğunu belirtti.
 
DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ NASIL BİR ŞEYKİ BİRİLERİ BİZLERİ İHANETLE SUÇLARKEN KİMİLERİ KABAK TADINDAN BAHSETTİ.
Bir insan her gün aynaya baktığında kendisindeki değişimin farkına varamayacağını duayen gazetecilerden biri bu gün yazmıştı. Ama o aynaya aralıklarla baktığınızda kendinizdeki değişimin farkına varabilirsiniz. 
 
Demokratikleşme paketini değerlendirirken Ak Partinin 2002 den bu yana yaptıklarını göz ardı ederseniz kişinin aynadaki değişimi fark etmeyeceği duruma düşersiniz. Ama Ak Parti iktidara  gelmeden önceki devlet ile şu anki devleti karşılaştırırsanız değişimin ne kadar büyük olduğunu görürsünüz.
 
Siz kör ideolojik yapıya sahip olurda aynı körlükle kısır değerlendirmeler yaparsanız değişmeleri görmezsiniz. Bu güne kadar halkın sivil bir iradeyle yönetilmesi ve hataların önüne geçilmesi yüzlerce değişiklik yapılmıştır.  Sadece OHAL kalksın diyenlerin hayal dahi edemeyecekleri değişiklikler oldu. Kürtçenin inkâr edildiği bir dönemden Kürtçe’nin eğitimi dili olduğu döneme geldik.  Şu an 6 üniversitede Kürt Dili ve Edebiyatı eğitimi veriliyor. Heyecanlı Kürt gençleri bunun farkında olmayabilir. Bundan 10 yıl önce en ufak bir söylemden ötürü çok ağır cezalarla cezalandırılan kişiler bunu görmezden gelerek kabak tadı falan çıktı demelerini anlamak mümkün değildir.
 
Ergenekon davası olmasaydı Türkiye hiçbir şey yapılamazdı. Şu an konuştuğumuz şeylerden hiç birinin yapılma imkânı olmazdı. Bu gerçekliği bilenler, bile bile haksızlık yapıyor.
 
Mısırdaki değişimi eleştirenler kısa sürede bir şeyler yapmaya çalışmaları yanlıştı diyenler, bizi de neden bir anda bütün değişimi bir anda yapmıyorsunuz.
 
Bakın devlet çok zor bir eşiği aştı. Devlet resmen Kürtçe eğitim dili oldu. Bakın CHP düne kadar bize neden hakları kısarak veriyorsunuz demişlerdi şimdi bu paketi dava ediyorlar.
 
CHP ANDIN KALDIRILMASINABİLE KARŞI ÇIKIYOR?
 
Kürt gençleri geçmiş biraz okumalıdır. Bakın 80 ihtilalinden önce Kürt hareketinin siyaseten bir yerlere geleceği bir dönemdir 1975 yılından sonra Kürt siyasal hareketi önemli mesafeler kat ediyor. O dönemde çok önemli bir değişikliğin olduğunu görüyoruz. Devlet eliyle Kürt siyasi hareketi şiddete yönlendiriliyor. Türkiye’nin bir daha normalleşmemesine, demokratikleşmemesine neden olacak çatışma kültürüne evriliyor.  
 
Devlette görev yapan art niyetle  insanlar  PKK’nın büyümesine zemin hazırladı. Bunların yanlış uygulamaları halkı hayattan bezdirerek, devletin kendisine açılan yolun kapanmasına neden oldu.
 
Bu çatışma kültürü bu güne kadar devam ediyor. Bunun en büyük destekçisi de yine soldur.  . Marjinal sol gruplardır. Bütün bunlar Kürtleri o çatışmanın ortasına atmışlardır. 80 dönemi darbesini gerçekleştirmek için her türlü ittifakı gerçekleştirmişlerdir. Kürtleri siyaseten tutturdukları yoldan çevirerek bu güne kadar süregelen çatışma ortamının oluşmasını sağlamışlardır.  Sesken öncesine çok iyi bakmak gerekir.  
 
Ben bir Kürdüm. Türkiye Cumhuriyetinde siyaset yapıyorum. Gasp edilen bütün hakların geri verilmesi için mücadele ediyorum. Çatışmayı ve kavgayı bitirmek çalışan siyasal anlayışa mensup bir partinin üyesiyim. Bu güne kadar yaşanan ölümlerin bitmesi için çaba sarf ediyorum.  Buna rağmen kendi bölgemde bunu söylemem abesle iştigal gibi bir söylem ortaya çıkıyorsa o onların sorunudur. Ben Kürt sorununun bitmesi için çaba sarf eden bir kardeşinizim.
 
Bakın iz 2009 yılında Faqı Teyran Festivalini düzenledik.  Bahçesaray’da yatana bilinmeyen bir insanı öğretileriyle Yunus Emre’den hiçte aşağı kalmayacak bir kişiliği bir kürdü dünyaya tanıtmak istiyoruz. O güne kadar Bahçesaray’da yaşayan insanların yarısından fazlası bile bundan habersizdi. Biz bunu uluslararası festivali kadar çıkardık. Buna rağmen o cenah bize yapmadığını bırakmadı. Belden aşağı vurdular. Ben BDP üst düzey bir yöneticiye bu yapılanların doğru olmadığını yaptığımız güzel işlere karşı bize yapılanların nedenini sorduğumda bana ‘Bizim alanımıza girmeyin’ diye cevap verdi.
 
BİZİM ALANIMIZA GİRMEYİN DEMEKLE NEYİ KAST ETTİLER?
 
Herhalde Kürt hakları BDP’nin temelinde demek istemiştir. Yanlış anlamadımsa öyle demiştir.

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi